Nihayet Be - Silahlanma Yarisi
  ANA SAYFA
  TÜRK ORDUSU
  ILETISIM
  ZIYARETCI DEFTERI
  MAKALELER
  => Türk birligi korkusu
  => Türkiye-Pakistan
  => Japonyanin Yeni Ekseni
  => Asya Devri Basliyor
  => Silahlanma Yarisi
  => Uzay Savaslari Provasi
  => Terör ve Devlet
  => Orta Asya ve Türkiye
  TEKNOLOJI HABER
  EN BABA SITELER
  ÜNLÜLER
  ÜLKE PROFILLERI
  TÜRKIYE VIDEOLARI
  FUTBOL KLÜPLERI
  PARA KAZAN
  ARABALAR

SOĞUK SAVAŞ SONRASI DÜNYADA SİLAHLANMA YARIŞI / Ainur Nogayeva - AVRASYA ARAŞTIRMALARI MASASI

Soğuk Savaş’ın sona ermesi, dünyanın daha güvenilir olacağı beklentisi doğurmuştu ancak devletler arasındaki güvenlik sorunu sona ermedi ve hatta silahlama en üst seviyeye çıktı. Günümüz dünyasına baktığımızda Soğuk Savaş döneminde bile silahlanmaya bu kadar para harcanmadığını görüyoruz.

Dünyada silahlanma yarışı

Ekonomik güçlerinin artışına paralel olarak dünya ülkelerinin savunmaya ve silahlanmaya ayırdıkları bütçeyi de arttırdıklarına tanık oluyoruz. Dünya ülkelerinin tamamının silahlanmaya ayırdığı paranın 3’te 2’sini harcayan ABD ve diğer NATO ülkelerinin yanı sıra bu silahlanma yarışına Rusya, Çin ve yeni bağımsız ülkelerin de katıldığını görüyoruz.

Avrupa’nın bağımsız araştırma merkezlerinden Stockholm Uluslararası Barış Araştırma Enstitüsü SIPRI’nın yıllık raporunda, geçtiğimiz yıl askeri harcamaların 1 trilyon 204 milyar dolara ulaştığı, bu rakamın yarısına yakınının ABD’ye ait olduğu belirtildi. Rapora göre, 2006’da küresel askeri harcama tutarı 10 yıl öncesine göre yüzde 37 arttı. Bu harcamaların neredeyse yarısını (% 46) yani 528,7 milyar dolarlık kısmını ABD yapmaktadır. Söz konusu rakamı çoğunlukla Afganistan ve Irak’taki maliyetli operasyonlar oluşturmaktadır. ABD’yi 59 milyarla Britanya, 53 milyarla Fransa, 49.5 milyarla Çin, 43 milyarla Japonya, 37 milyarla Almanya, 34.7 milyarla Rusya, 29.9 milyarla İtalya, 29 milyar dolarla Suudi Arabistan izliyor. Raporda ayrıca rekor artışın yüzde 82 ile Azerbaycan ve yüzde 56 ile Beyaz Rusya`da olduğu belirtildi. 2002–2006 yıllar arasında en büyük silah satıcılarının ABD ve Rusya olduğu görülmüştür. Bu dönemde en çok silah satın alan ülkeler de Çin ve Hindistan olmuştur. Soğuk savaş döneminde bile silahlanmaya ayrılan parada artış bu kadar hızlı olmamıştı. 80’li yılların sonunda artış yılda yüzde 2 iken, günümüzde yıllık artış oranı yüzde 6 şeklinde gerçekleşmektedir.

Çin’in askeri harcamalarındaki artışa daha önce Pentagon tarafından da dikkat çekilmişti. Yıllık rapor yayımlayan Pentagon, 25 Mayıs tarihli raporunda, Çin’in artan askeri potansiyelinden endişe duyduğunu dile getirmişti. Buna karşılık Çin’in dışişleri yetkilisi, ABD’yi Çin’in “gizli niyetlerinin” bulunduğunu ileri sürerek kasıtlı olarak Çin’in askeri tehdidini abartmakla suçlamıştı. Ocak ayında Çin’in uzaya füze fırlatarak kendi uydusunu vurmasından sonra Amerikan Merkezi Haber Alma Teşkilatı’nın (CIA) eski başkanı olan Gates, Çin’in askeri kapasitelerinin artışının ve askeri harcamalarını kolaylıkla gizleyebilmesinin bir endişe kaynağı olduğunu belirtmişti. Gates, “Parlamento denetiminin olmadığı devletlerde silahlı kuvvetler için harcanan para diğer ülkelere nazaran çok daha kolaylıkla saklanabiliyor. Bu, SSCB döneminin de büyük bir sorunuydu. Çinlilerin ordu için bütçede görünenden çok daha fazla para harcadığından kuşkulanıyorum” diye konuşmuştu. SIPRI’nin son raporunda da 49,5 milyar dolarlık Çin askeri bütçesinin Asya’nın en büyük savunma bütçesi olan Japonya’yı solladığı belirtilmiştir. ABD’ye bir rekabet oluşturacak güce sahip olmasa da günümüzde Çin’in “yeni nesil füzelerin” yanı sıra kendi uçak sanayisini geliştirdiği ve uçak gemi üretimine de başladığı bilinmektedir.

Çin ve ABD ilişkilerindeki gerginlik “kırmızı telefon hattı” vasıtasıyla giderilmeye çalışılıyor. ABD Savunma Bakanlığı tarafından verilen bilgiye göre Eylül ayında Pentagon ve Çin Savunma Bakanlığını bağlayan bir telefon hattının oluşturulması için anlaşma imzalayacaklar. Taraflar, tarihte ikinci olan bu hattın olası gerilimlerin önünü almak üzere oluşturulacağını belirttiler. Bu fikir, Nisan 2001 yılında Güney Çin denizinde ABD’li F–8 ile Çin’in EP–3 Aries II keşif uçağının çarpışmasından sonra ortaya atıldı. Çarpışma sonrasında Çinli pilot hayatını kaybetmiş, hasar gören Amerikan uçağı Çin havalimanına inmiş ve olay iki ülke arasında gerginliğe yol açmıştı. Sovyet döneminde de 1963 krizi sonrasında “kırmızı hat” oluşturulmuş, 1967 yılındaki 6 gün savaşı sırasında Akdeniz’de ABD ve SSCB gemilerinin olası çarpışmalarını önlemek için kullanılmıştır.

Batılılar kimden korkar
Silahlanma ve savunma harcamalarına ilişkin raporlar savunma harcamalarındaki artışların güvensizlikten kaynaklanıp kaynaklanmadığı sorusunu akla getirmektedir. “Harris Interactive” şirketinin beş Avrupa ülkesi ve ABD’de yaptığı anket, dünyanın Soğuk Savaş dönemine göre daha güvenilir olmadığını, en yakın müttefiklerin bile birbirlerine güvenmediklerini gözler önüne sermektedir. Bu araştırmanın sonuçlarına göre, Avrupalıların çoğu dünya istikrarına tehdit oluşturan devletin ABD olduğunu belirtmişler. ABD’yi deÇin ve İran izlemektedir. Rusya ise bu sıralamada Irak ve Kuzey Kore’den sonra altıncıdır. Araştırma İngiltere, Fransa, İspanya, İtalya, Almanya ve ABD’de yapılmıştır. İspanyolların % 46’sı, Almanların % 32’si, Fransızların % 31, İngilizlerin % 30’u ve İtalyanların % 21’i ABD’nin dünyanın en büyük tehdidi olduğuna inandıklarını söylediler. ABD’de bile bu düşünceye katılanların sayısı %11’dir. Dünya için tehdit oluşturan ve Batılıların en çok korktuğu ikinci devlet Çin’dir (İtalyanlar %26, Fransızlar % 22, Amerikalılar % 20, Almanlar % 18, İngilizler % 16, İspanyollar % 12). İran’ı tehdit olarak görenlerin sayısı genel toplamın %23’ünü oluşturuyor. Avrupa ülkelerinde bu rakam %22 ila %13 arasındadır. Dördüncü sırada Irak yer almaktadır. Araştırma yapılan ülkelerde Irak’ı tehdit olarak görenler yüzde 10 ila 12 arasındadır. Kuzey Kore genel toplamda beşinci sırada yer almakta ve en yüksek oranda (%25) ABD’lilerin korkulu rüyasıdır. Avrupalıların Kuzey Kore korkusu yüzde 7 ila 9 arasındadır.
Günümüz dünyasında artan askeri harcamaların ve savaşlar için ayrılan bütçelerin Irak ve Afganistan’ın istikrara kavuşmasına katkı sağlayamadığı gibi en çok silah alan bölgelerden olan Orta Doğu’ya daha fazla kan ve istikrarsızlık getirdiğine tanık oluyoruz. Nitekim silaha verilen parayla yani savaşa harcanan parayla barış satın alınamayacağı da bir gerçektir.


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol